31 Temmuz 2008 Perşembe

İŞTE BİZİM BEYAZ ADAM!:)

Bu gördüğünüz inanılmaz şeye sahip olduğuma inanamıyorum, durun bir dakika, ben mi ona sahibim, o mu bana, orası biraz tartışılır...Geçen sene kaybettiğim Tarçın'ım varken toplam dört kedim vardı. Herkese derdim ki "benim 3 kedim 1 de kızım var". Ama bu beyaz surat yani Buğday Bıdık işte o üç kediden biri. "Kedi" yani, insan gibi filan değil. Ayrıca çok komik. Şu anda yanımda acayip sesler çıkararak ilgi çekmeye çalışıyor. Amacı da banyo küveti musluğunu beyefendi için açmam. Küresel ısınma, Greenpeace'e destek, tasarruf, bıdıbıdı diye geçinirken günde 10 kere beyefendiye musluk suyu açılıyor. Yanında durmazsan da iki üç damla içip çekip gidiyor. İnsan haliyle bi teşekkür bekliyor ama bu gördüğünüz beyaz turşu öyle sakin, öyle vurdumduymaz yoluna devam ediyor.
Siz hiç bir kedinin omuz silktiğini gördüğünüz mü? Ben gördüm. Bu tombikin istemediği bir şey yapın, veya istediğini yapmayın tribal enfeksiyon yaratıyor anında. Bir tavırlar, bir küskünlükler...En komiği de diyelim yatak odasına girdim, bağıra çağıra -evet, resmen bağıra çağıra- yatağa zıplayıp, yanına uzanıp göbeğini sevmem için yalvarıyor. Bir açılıyor, ayaklar bir yanda, kollar bir yanda, uzuyor, geriniyor, esniyor. Nasıl bir şımarıklık, nasıl bir edepsizlik...

İşte beyaz suratlı Buğday Bıdık, evin 3 hayvancığından biri, garip bir yaratık, tuhaf bir kedi...

30 Temmuz 2008 Çarşamba

CADI KAYIKLARI



Dün yaptığım mini mini pizzaları hatırlıyor musunuz? Tarifte malzemelerini bir öğünlük olarak yazmıştım ama dün fazla fazla yapıp, artanını saklama kutusuna koydum. "Ne yemek yapsam?" diye sordum, aklıma dolaptaki malzeme geldi. Bu sefer de kabakla deneyeyim dedim. Bir fırın kalıbını yağladım. Ortadan ikiye kesip, içini boşaltıp kayık haline getirdiğim kabakları yerleştirdim. Kabakların içini de dün yaptığım karışımla doldurdum. 200 derecelik fırında kabaklar yumuşayıp üstleri kızarana kadar pişirdim. fırından gelen kokular inanılmazdı. Yanına da çabuk olsun diye hemen Knor'un Tutmaç Çorbası'ndan yapıverdim. Hazır çorba tercih etmiyorum genelde ama çabucak bir şeyler ayarlamam gerektiğinde Knor'u tercih ediyorum. Gökhan sofraya yaklaştıkça gözbebekleri büyüdü. Kabakların lezzeti müthişti ve malzeme bir önceki günden olduğu için herşeyi hazırlamam yarım saat sürdü. Tabi bu arada yine dünden kalan beyaz peynirli çabuk salata da müthiş ekibe katıldı.

29 Temmuz 2008 Salı

NERDE ÇOKLUK, ORDA YOKLUK...



Sevgili Tijen İnaltong hayatımda son derece önemli bir yere sahip. Cadılığımın oluşmasında payı büyük...Bunu bilinçli yapmasa da hayatıma kattıkları, her anı bir meditasyona dönüştürebilme yetisini kazandırması, yaşamdan zevk almamı sağlaması haliyle önemli melekler listeme dahil olmasını sağlıyor.

Okuduğum ilk kitabı "Bir Ot Masalı" sayesinde, yabani otlara öylesine "ot"deyip geçmenin ne kadar büyük bir yanlış olduğunu kavradım. Salı Pazarı'ndan aldığım çeşit çeşit otlarla tariflerini uyguladım. Kokladıkça hayata bağlandım, yedikçe yeryüzüne dokundum, yıkayıp ayıkladıkça gökyüzüne çıktım...Şimdi "Mutfafta Zen"i edindim biraz geç olmuş olsa da. Kafamda oluşmuş onlarca yüzlerce düşünceyi, fikri, açıklayamadığım duyguları nasıl bir bir satırlara dökmüş usta...Mükemmel bir kitap, ama okursa bu yazıyı kızmasın bana "daha yeni mi okudun bu kitabı?" diye...İçime sindirip hazmetmem, öğrenmem, gerçekten öğrenmem çok önemli yazdıklarını, o yüzden çok acele etmiyorum.

Minimalizm sanatta da yaşamda da tercih ettiğim, yakın hissettiğim akım olmuştur. Tüm dünya tam bir gazla "New Age" akımlarına, uçmaya, yükselmeye, ermeye kafayı takmışken, saf kalan değerlerin, inançların peşinden gitmeye acıkmışım. Mutfağa adım atarken anı yaşamak, domatesi tutarken soluk alıp vermek, zeytinyağı akıp giderken bedenden çıkıp zeytin ağacına dönüşmek...Öyle basit, öyle sade, öyle zengin...
Üniversitede, bir diğer önemli hayat ustam Alper Maral beni Başo ve haikularıyla tanıştırdığında, Usta Tijen'in kitabının girişinde en sevdiğim haikuyu görmekten bu kadar mutlu olacağımı bilebilir miydim acaba?

Evin kıyıcığında
Çiçeklenmiş kestaneyi
Görmeden geçiyorlar
Bu dünyanın insanları




YALNIZ YEMEK



Gökhan, yani benim sevgili kocam bugün canlı yayına, çekime gitti.

Gökhan yokken haliyle yalnız yemek yapmak, yalnız yemek yemek zor, yalnız, yalnız, yalnız oluyorum birazcık. Birazcık çünkü üç adet tombik kedim bana eşlik ediyorlar. Biraz ayağımın altındalar tabi, hele Melis, yaş mama istiyor, her yaptığım hareketi kendi üstüne alınıyor. Buzdolabını açıyorum, kısık çatallı sesiyle koşuyor, mikrodalgayı açıyorum bağırıyor. Bir şey değil diğerlerini gaza getiriyor, hepsi birden doluşuyor mutfağa. Yeni bi sulama fıs fısı edindim. Yanlarına bir yerlere sıkıyorum yaramazlık yaptıklarında, daha gördüğünde gözlerini kısıyor Melis. Böylece masaya, mutfak tezgahına, fırın üstüne ve daha saçma sapan yerlere çıkma cıvıklıklarından kurtulduk bir nebze.

Karnımda tuhaf sesler işitmeye başladım ve kafamın içinde dolapta olan yemekleri sıralamaya başladım. Tam da et yemeğe bir süre ara verdiğim bir dönemde, Sapanca Evce'den aldığım biber salçasıyla yaptığım "domatesli terbiyeli tavuk suyuna çorba" geldi aklıma. Onu ısıttım bir...basit bir salata yapıverdim ikiii, bir de buzlukta duran ekmekler ve kurutulmuş domateslerle şahane minik pizzalar yaptım, oldu mu sana üüüç...

KURUTULMUŞ DOMATES VE FESLEĞENLİ MİNİ MİNİ PİZZALAR
2 çorba kaşığı kurutulmuş domates
küçük bir kalıp kaşar peyniri
saksıdan bir parça kesilmiş taze fesleğen
iki diş sarmısak
1 sivri biber
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
geleneksel ekmek, tam ekmek veya dilediğiniz bir tür ekmek (dilimlenmiş)
karabiber
pul biber
tuz


Tüm malzemeler robotta karıştırılır. He he, cadılar mutfak robotu kullanınca karizmaları mı dağılıyor? Bilakis, işleri çabucak bitiveriyor.

Tüm o karışmış malzemelerin içine doğru hafifçe bir burnumuzu sokalım, ne tür kokular geliyor? fesleğen, domates, biber, sarımsak, off acıktım...

Fırınımızı da ısıttık mı 170-200 dereceye tamamdır. Ekmek dilimlerinin üzerine karışımdan koyup fırına veriyoruz, bu arada mutfağı temizleyebiliriz...

FECİ ÖNEMLİ NOT: Tariflerde verdiğim oranlara lütfen bağlı kalmayın, kendi yorumunuzu katın, değiştirin, ekleyin, çıkarın, sonra benle paylaşın, hayat paylaştıkça güzel di mi efenim?

Bu arada kuru kuru gitmez tabi, bir de yanına güzel ve basit bir salata yaptım. Yine kafanıza göre oranlar belirleyebilirsiniz...

BEYAZ PEYNİRLİ ÇABUK SALATA
domates
salatalık
kıvırcık salata
siyah zeytin
yeşil zeytin
beyaz peynir (ufalanmış)
limon
zeytinyağı
karabiber
tuz

Salataları yıkayıp, sirkeli suda 10 dk beklettikten sonra kurulayıp doğruyoruz. Üzerine küçük kesilmiş domates ve salatalıkları serpiştiriyoruz. Ufalanmış beyaz peyniri de ekliyoruz, zeytinlerle süsleyip, limon, zeytinyağı, karabiber, tuz karışımlı sosumuzu da üzerine gezdiriyoruz. Ben tarifte sert ezine koyun peyniri tercih ettim. Siz kendi salatanızı dilediğiniz gibi yorumlayın...
PINAR CADISI © 2007 All Rights Reserved